25 Kasım 2007 Pazar

GERÇEĞİMİZ

İnternet günlükçülüğü ile tanışalı 3-4 ay oldu.Tesadüfen Portakal Ağacı'nı buldum ilk önce,sonrası çorap söküğü gibi geldi.Özellikle yemek tarifi veren blogları incelerken bir çoğunun müdavimi oldum.Blogcuların hiçbirini tanımazken yaptıklarına hayran olmuştum. Ben de bir blog açmaya karar verdim ve hemen uygulamaya geçtim.Tam blogumu açtığım günlerde ziyaret ettiğim bloglardan birinin sahibinin ölüm haberini aldım Zuhal Yalçın'ın Karnavalı'ndan.Hiç görmediğim,sesini duymadığım,varlığından haberdar olalı ancak üç ay olan bu insanın ölümü beni hiç tahmin edemeyeceğim kadar üzdü.Adına açılan taziye defterinde yazılanları okuyunca SANAL dünyanın bu GERÇEK ölüm karşısındaki içtenliği beni çok şaşırttı.O satırları okurken göz yaşlarımı tutmakta zorlandım.Büyülü Mutfağın büyücüsü Esra Hanım'a Allah'tan rahmet diliyorum.Biz yaşayanlara sahip olduğumuzu sandığımız hiçbir şeyin bize ölüm kadar yakın olmadığını da hatırlattı.Tek gerçeğimiz ölümü hiç unutmadan, ama ona inat hayat için güzel şeyler üretmeye devam...

24 Kasım 2007 Cumartesi

Kardeşime...

Ali'ciğim merhaba,
Sevgili kardeşim,bak ablan nelerle uğraşıyor?Bu blogu iki gün önce açtım.Daha tam olarak ne işe yarayacağını bilmiyorum,ama en azından internet dünyasında bir şeyler öğrenmeme yarıyor şimdilik.Henüz sen ve Dilek dışında kimse bu sayfayı göremiyor,ilerde kendime daha çok güvendiğim günler gelirse herkesin izlemesine açabilirim.Seval'in fikrini de alalım,Seval sen nasıl buldun bu sayfayı?Belki senin içerikle ilgili önerilerin olur.Her türlü fikre açığım,eleştiriye de...Hadi,beni eleştirin.Daha iyiye ve güzele varmak için eleştirilerinize ihtiyacım var.İkinizi de öpüyorum canlarım benim .
Not:Saat ondan beri yazıya video eklemeye çalışıyorum saat şu anda 00.38 ,hala yapamadım.Bakalım yarın bu işi becermiş olacak mıyım?Beceremediğimi şu anda görmüş bulunuyorum,hata oluştu diye bir yazı çıktı,yarın yine deneyeceğim.İyi geceler...

Ramazan Bayramı

Bir ay boyunca Allah'ın emriyle oruç tutan müslümanlar bu sürenin sonunda bayram yaparlar.Oruç tuttukları günler boyunca günün izin verilen saatleri dışında yiyip içmekten uzak duran inananlar,bayram boyunca bol bol tatlı yerler,konuklarına ikram ederler.
Bayrama yakın günlerde insanlar evlerini bayram boyunca gelecek olan misafirlerine hazırlamak için temizlk yaparlar.Bir yandan da bu konuklara ikram etmek için baklavalar ,dolmalar,börekler yapılır.Bayram öncesi bu günler çok yorucu ve telaşlı geçer.Tabii bu arada Ramazan Bayramının en önemli ikramı olan şeker ve kolonya almayı da unutmamak lazım.Bayram öncesi hazırlıklarından biri de bayramlık giysilerin alınmasıdır.Özellikle çocuklar için bayramın anlamı yeni giysiler,ayakkabılar ve bol bol ,hatta midelerini bozacak kadar bol yiyecekleri şekerler demektir.En dar gelirli aileler bile çocuklarını yeni giysilerle sevindirmek için ellerinden geleni yaparlar.
Günlerdir hazırlanılan bayramın sabahında evin babası ve annesi erkenden kalkarlar.Baba bayram namazını kılmak için camiye giderken anne de kahvaltıyı babanın camiden dönüşüne hazır etmek içinmutfağa geçer.Çocuklar da kaldırılır,kahvaltının arkasından anne evi derleyip toparlarken çocuklar da bayramlık giysilerini giyip hazırlanırlar,aile üyeleri birbirlerinin bayramını kutlarlar.Çocuklar anne ve babalarının ellerini öperken onlar da çocuklarına bayram harçlığı verirler.Tabii bu arada yakın çevreden ,komşulardan erkenci çocuklar yola çıkmıştır bile.Kapı çalar,karşısında bazan sekiz on kişiyi bulan çocuk kalabalığıyla karşılaşır insanlar.Bu çocuklar komşuların bayramını kutlamak üzere gelmişlerdir.B u küçük ziyaretçilere bayramın vazgeçilmezi olan şekerler ikram edilir.Köylerde eskiden şeker yerine meyve,leblebi,kuru üzüm,hatta mendil gibi hediyeler verilirdi.Kimi yörelerde bu gelenek hala sürdürülmektedir.ALdıkları küçük armağanların sevinciyle uzaklaşan çocukların yerini birkaç dakika sonra başka çocuklar alacaklardır.
Ramazan Bayramlarının en büyük özelliği küçüklerin büyüklerini ziyaret etmesidir.Bayram dargınların barıştığı,Uzaktakilerin yaklaştığı,birbirini uzun zamandır görmeyenlerin kavuştuğu bir zaman dilimidir.Büyükler küçüklerin ziyaretine hazırlanırken küçükler yola düşerler.En yakın aile büyüklerinden başlanarak tüm yakınlar,ahbaplar,dostlar,arkadaşlar,komşular tek tek ziyaret edilir.Çok gezilecek yer olduğu için de ziyaretler mümkün olduğu kadar kısa tutulur.Ev sahiplerinin ısrarlarına karşılık da ''bayram ziyareti kısa olur'' cevabı verilerek yeni bir eve doğru yola çıkılır.Yine bu ziyaretlerde çocuklar en mutlu kişilerdir,çünkü bayram harçlıklarını almışlardır.Kısa sürede epey para sahibi olan çocuklar harçlıklarını daha çok çikolata,oyuncak gibi şeylere harcayarak arkadaşlarıyla hoş vakit geçirirler.
Bayramın ilk günü akşam yemeği genellikle anneanne ya da babaanne evinde diğer yakın akrabalarla birlikte yenir.Bütün ailelerin bir araya geldiği bu özel günler için nineler ne hazırlıklar yaparlar.Çocuklarını ve torunlarını sevindirmek için en güzel yemekleri pişirirler.
Üç günlük bayram süresince büyüyk bir ziyaret trafiği yaşanır.Durmadan şeker,çikolata,tatlı yiyen çocukların mideleri de bayram eder.Evlerine dönen aileler artık kendilerini ziyarete gelecek olan yakınlarını beklerler.Bu üç gün ,özellikle büyük şehirlerde yaşayan akraba ve dostların birbirlerini görmelerine imkan verdiği için sevinç ve heyecanla geçirilir.Çoğu zaman insanlar ancak bayramdan bayrama görüşme olanağı bulabildiği için bu günler birer fırsat olarak iyi değerlendirilmeye çalışılır.
Ramazan bayramı insanlar arasındaki bağları güçlendirdiği,aileleri,komşuları dostları görüştürüp yakınlaştırdığı için toplumsal yaşamda çok önemli bir yere sahiptir.Aynı zamanda toplumsal dayanışmanın da çok güzel örnekleri yaşanır.Ramazan bayramından önce imkanları kısıtlı olan insanlara fitre adı verilen yardımlar ulaştırılır.Hali vakti yerinde olan insanlar, bayram öncesi sevindirmek için yoksul çocukları giydirirler .Tabii bu yardımlar o insanların onuru kırılmadan yapılır.''

Bayram Yazısı



Bugün Dilek'e söz verdiğim bayram yazısını yazdım.Umarım beğenir,o yazıyı da yayınlamaya çalışacağım,becerebilirsem.

Yılın Ablası


Bugün çok hareketli ve güzel bir gündü.Sabah 10'da Zehra ile kahvaltı yapmak üzere buluştuk,saat bir buçuğa kadar beraberdik.Güzel şeyler paylaştık.Daha sonra ben markete gittim,acil birkaç ihtiyacı giderdikten sonra Cumhuriyet İlköğretimdeki arkadaşlarımı görmek üzere oraya gittim.İki yıldır görmemiştim,hepsini çok özlemişim,birkaç kişiyi göremedim,neyse kısmet değilmiş.Akşam yemeğinden sonra da Doğan'la birlikte Batıkent'teki yeni kiracımızı ziyarete gittik.Çok tatlı iki kız kardeşle tanıştım.
Bugünü asıl güzelleştiren ise Gizem'in yemeğimizi yapması,Gamze dersaneye giderken onun harçlığını vermesiydi.Bütün bunlardan dolayı onu yılın ablası,hatta annesi seçtik.Bu tutumun devamını diliyoruz.

22 Kasım 2007 Perşembe

Dilek'çiğim,
Bu yazı da senin için...Bu blogu dün gece deneme amaçlı oluşturdum.Bakalım geleceği olacak mı?Fikrini söylersin sonra...

İlk Yazı

Merhaba,
İşte bir blog sayfası...İlk adımı işte attık.Hayırlı olsun.Bakalım neler üretebileceğiz...