27 Aralık 2008 Cumartesi

25 Aralık 2008 Perşembe

Kar Fısıldıyor

Doğanın mucizevi sürprizinin aydınlığını hissederek uyandım sabahın altısında .Benzersiz bir temizlik ve saflık çağrışımı.Uçsuz bucaksız,erimsiz yetimsiz,ulaşılmaz bir aklık...Allah'ın hala bizi unutuşuna terk etmediğinin mükemmel kanıtı... Hala onun rahmet elinin üstümüzde olduğunu mutlu bir rehavetle hissediyoruz....Nasıl özlemini çekiyorduk bu sonsuz beyazlığın,temizliğin,saflığın.Giderek kirliliğin sınırlarını zorlayan hayatlarımıza ansızın yağdı tüm hafifliği,uçuculuğu ,serinliği...Eriyip gidene kadar dünyamızı kendi temiz rengine boyayacak.

Sesini yankılayarak konuğu olacak toprağın.Kulakların değil ,belki yüreklerin işiteceği bir ses .İncecik bir tüy yumuşaklığında bir fısıltı...Duyulur duyulmazlığıyla tam karşıt bir ulaşılmazlığı ,kavranılamazlığı,sonsuzluğu haykıran bir fısıltı...Sonu olmayanın yanıbaşındaki bilinç yoksunu zavallılığımızı ...Hayatın sonsuzluğunun bilincini sessizce zerk ediyor ölümlü bedenlerimizin zerrelerine.Kocaman bir sessizlikle ,binlerce,yüz binlerce yıllık bilge suskunluğuyla örtüp yer yüzünün bütün sivriliklerini, anlatıyor derin derin, fısıl fısıl...Sayılamaz zamanlar yaşındaki döngüsüyle toprağa su olup karışana kadar konuşacak bizimle.Yok oluşun yok olduğunu bağıracak,dönüşümün,değişimin,gerçekliğini haykıracak.Ölümü çağrıştırırken yaşamın sonsuzluğunu öğretecek elif elif...